23 Ekim 2015 Cuma

Din ile gelen Osmanlı ve Türkiye asimilasyonu.

                 

Dinler devletler için her zaman en güçlü silahlar olmuştur. Bu yazımda dini karalayacağımı filan sanmayın. Sadece onu kullanan devletlerin neler yaptığından bahsedeceğim. İlk yüzyıllardan beri din insanları bir arada tutmaktadır. Aynı dinden veya mezhepten olan insanlar insanlar birbirlerine her zaman yakın gelmiştir. Bunu iyi kullanan devletler tarihte iyi roller oynamıştır.

Araplar zamanında bunu iyi kullansada. Bayrağı bir süre sonra Osmanlı'ya bırakmak zorunda kalmıştır. Osmanlı gittiği bölgelere dini yayarak daha fazla etkin rol oynamıştır. Tabiki Avrupa kapılarından ileri İslam'ı sokamamıştır. (Bazı istisna uluslar hariç. İstisna ulus diyorum fakat blogumuz bu uluslar üzerine kurulu :) ) Tabiki İslamı kabul ettirdiği ulusları bol bol savaş alanlarında kullanmıştır. Zamanında Araplarda olan İslamı kabul eden herkes Araptır mantığı , Osmanlı'ya geçmiştir. Osmanlıda nüfus kayıtlarını tutarken Sadece müslim ve gayri müslim olarak ayırmıştır. Çöküş dönemleri ve toprak kayıpları başladığında da Müslümanlar üzerinde Osmanlıcılık ve Türkçülük akımlarıyla baskı kurmuştur. Osmanlı yıkılıp Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda. Asimilasyon kaldığı yerden devam etmiş ve sonuç olarak Türkiye Halklarını bugünkü durumuna getirmiştir.

Bugün Türkiye Cumhuriyet'i hala avrupa'da bulunan müslümanların üzerine oynamaktadır. '' Bakın sizde Türksünüz ama Osmanlı zamanında sizi dışarda bıraktı'' mantığıyla haraket etmektedir. Oysa Hristiyan devletlere bu muameleyi yapamamaktadır. Pomaklar'a bugün en yakın ırk Bulgarlar olmasına rağmen Müslümanlar '' Pomaklar Türktür!'' derken; Bulgarların üzerine neden oynayamamaktadır ?. Sorumuzun cevabı yukarıda ilk  satırda buluunmaktadır. Lütfen dini duygularımızı siyasetçilere malzeme yapmayalım. biz eşşek olduktan sonra semer vuran çok olur.

16 Ekim 2015 Cuma

Pomakların Slav Ataları Kimlerdir ?



Öncelikle belirmek isterim ki aşağıdaki yazıyı alıntı yapıyorum. Yazının sonunda alıntı yaptığım adresi vereceğim.

Bogomilizm ile ilgilenirken, “Dragovitsa Kilisesi’nin adını bulunduğu köyden aldığı ve Trakya Makedonya sırında bulunan bu köyün eski bir Slav kabilesinin adını taşıdığına dair bir not dikkatimi çekmişti. Bunun üzerine 5-6 asırlarda bölgeye gelen Slav Kabilleri hakkında bilgi edinmenin yollarını aramaya başladım. Türkçe kaynaklardaki bilgi kıtlığı, olmayan yabancı dil ile diğer kaynaklara göz atmayı zorunlu kıldı. Edindiğim sınırlı bilgiler “Pomakların Kökeni” konusunun bu açıdan ele alındığında sözü edilen ayrımların izah edilebileceğini ortaya koymuştur..
Harita, Pomakların yaşama alanları çevresinde yerleşen Slav kabilelerini göstermektedir. Şimdi bu kabileler ve etkileşimleri hakkında edinebildiğim bilgileri paylaşmak istiyorum.
SMOLYANİLER:
5-6. yüzyılda, Mesta (Nestos-Karasu) vadisi ve Rodoplar’a yerleşmiş Slav kabilesi. Kuzeyde yerleşerek sentezlenmeye başlayan Bulgar toplumunun uzun süre dışında kalmışlardır. 9. yüzyıla kadar otonom güçler olarak Bizans için önemli bir sorun oluşturduğu belirtiliyor. 830’lardan sonra (Çar Boris ve Persiyan dönemleri) Bizansa karşı Bulgarlardan yardım isterler. Kurulan ittifak sonucunda Bulgar güçleri tarihlerinde ilk kez Akdeniz kıyılarına (Kavala yakınlarındaki Filippe’ye kadar) iner. Smolyaniler bundan sonra Bulgar devletinin bir parçası olarak kabul edilirler. Ancak Rodoplar’daki otonom yaşamlarına devam ederler.
Smolyani’lerin Rodoplardaki otonom konumu ve oluşumundan yaklaşık 2 asır sonra Bulgar toplumu içinde değerlendirilmeye başlanması dikkat çeken bir olgudur. Yaşama alanları günümüzde Bulgaristan (Katrancı) Pomakları olarak adlandırılan kesimin yaşama alanlarıyla örtüşür. Bu topluluğun günümüze kadar taşıdığı “asi” karakteriyle (93 harbinde (1878) de Rusları bölgeye sokmayıp Pomak Timras Cumhuriyetini kurmuşlardı.) Bizans ve Bulgar otoritesini yaşama bölgesine yaklaştırmamış olması, kuzeyden gelip bölgeye hakim oluşları esnasında yerli trak nüfusun önemli bir bölümünü Rodoplar’ın güney eteklerine sürdüklerini düşündürmektedir.
Dikkat çeken bir başka olgu ise Beyaz Rusya/Ukrayna topluluklarının dahil olduğu “Doğu Slavları” grubundan olmalarıdır (Rodoplar’daki Smolyan gibi Beyaz Rusya’daki Smolyani yerleşimi de adını onlardan alır.). Güney Slavları grubunda bulunan Bulgarlar’dan bir farklılıkları da budur. Bulgarca ve Pomakça arasındaki dilsel farklara bakarak, Pomakça’nın Ukrayna Slavcası’na daha yakın görülmesinin nedeni bu olmalıdır.
Bir başka ayrım noktası ise içerdikleri karışımlarla alakalıdır. Bulgar toplumu; yerli Traklar, (Türk) Bulgarlar ve Slavlardan oluşan üç ana bileşenden oluşmuştur. Her bileşenin eşit ağırlıkta bulunduğunu varsayarak kabaca 1/3 oranında Slav unsur içerdiğini söylemek mümkün. Somolyaniler arasına (Türk) Bulgar unsuru katılmamıştır. Yerli Traklar’ın önemli bir kısmı ise güneye sürülmüştür. Bu bakımdan kabaca 2/3, hatta 3/4 oranında Slav unsur içerdikleri rahatlıkla söylenebilir. Bu farklılık günümüz Bulgar ve Pomak (Katrancı) nüfusun morfolojisinde de izlenebilmektedir. Sarışın mavi göz ve iri fizik olarak öne çıkan Slavik karakter Bulgarlara nazaran Pomaklarda çok daha belirgindir.
MİRVATSİLER:
Smolyani’lere komşu küçük bir Slav kabilesidir. Drama çevresindeki arazide konumlanmış ve Smolyanilerin itmesiyle bölgede yoğunlaşan Trak nüfusla kaynaşmışlardır. Yaşama alanları uzun süre Draguviti ve Smolyanilerin çekişmelerine sahne olan tampon bölgeyi oluşturur. Bu nedenle bir miktar Draguviti ve Smolyani unsurun da aralarına katılarak eridiği düşünülebilir. Günümüzde dil dışında Mirvatsi kültürüne ilişkin izlerin azlığı yaşanan bu yoğun karışımlarla alakalı olmalıdır. Drama çevresindeki eski yerleşimlerden Mirsinia (Ola,Platanovrisi) ve Mirsineron (Pepeleş) köy adlarının Mirvatsi’lerden gelmesi mümkündür. Öte yandan bölgedeki Arda, Rodop, Drama, Drachista (Traklar kendilerini” Drasikes” olarak adlandırıyordu. Bu söz Yunan dilinde Trakhos (Traklar) biçiminde söylenmiştir.) gibi coğrafi adlar ise Trak kültürüne işaret etmektedir.
Mirvatsilerin yaşama alanları günümüzde “Aren Pomakları”nın yaşama alanlarına denk gelmektedir. Sonraki dönemlerde Arap, Peçenek (Lebaunion Katliamı sonrası), Umur bey ve Osmanlı dönemlerindeki Türk İskanından da derin izler taşıyan bu kesimin dilsel ve morfolojik özellikleri sözünü ettiğim çoklu kaynaşma olgusuyla uyumlu görünmektedir. Özellikle Rodoplar’ın güney eteklerine iskan edilen Türk nüfusla yan yana, iç içe yaşama etkisiyle dillerine hayli yüksek oranda Türkçe sözcük girmiştir (Katrancılar’da % 10 a ulaşmayan bu oran, Arenler’de % 50 yi bulur.). Esmerden sarışına sınırsız bir çeşitlilik gösteren morfolojiye de yansımıştır bu olgu.
DRAGUVİTİLER:
Vardar (Makedonya) civarında yerleşen bu; kabile; göç sürecinde bölgedeki konumları stabilleşmeden önce Smolyani’lerle giriştikleri arazi çekişmeleriyle öne çıkar. Bu çatışmalarda Smolyaniler yakın görünen Mirvatsi’ler gibi Draguvitilerin de Berizitilerle birlikte hareketleri dikkat çeker. Makedon Pomakları (Torbeşiler) bir kenara bırakılırsa Pomak oluşumundaki izleri bu çatışmalardan arta kalanlardan ibaret gibi görünüyor. Drama folklorunda gözlediğimiz Dragenka & Aren gerilimi yanında Breznitsa yerleşim adının da Berizitler’le alakalı olabileceği düşünülebilir.
Konuya ilişkin sınırlı bilgiler üzerinden yaptığım bu değerlendirme günümüz Pomaklarında gözlediğimiz farklı bazı olguları izaha elverişli görünüyor. Pomakların eski Bulgarlar olduklarını izaha çalışan Bulgar tezlerinde de bu ayrıntılara girilmemesi dikkat çekicidir. Zorla faklılaştırma (İslamlaştırma) tezleri açısından, daha başlangıçta (Bulgarlar’dan) farklı duruşun ortaya çıkması sakıncalı görülüyor belki de… Konuya ilişkin yabancı kaynaklardaki bilgilerin derlenip değerlendirilmesi; köken tartışmalarına yeni bir soluk kazandırabilir.
Recep Memiş
——————————————————————————————-
EKSLAVONLAR:
Bu kavim 5-6. yy’da Balkanlara yerleşerek ilk yerleşik sisteme geçişide hayata geçirmiştir Pomaklar açısından.
Ekslavon kavmine kayıtlarda hemen hemen hiç rastlanmamaktadır.Bizansa karşı yaptıkları savaşların kayıtlarında isimlerine rastlanmakta ve bugünkü Çanakkale’ye kadar hakimiyetleri altına aldıkları yazılmaktadır.Bizansla ve Bulgar oluşumana katılan slav kavimleriylede sürekli savaş ve toprak kavgası içerisinde olması Ekslavon kavmine karşı bir düşmanlık yaratmış ve sonrasında Bizansın Anadoludan gelen Avarlarla anlaşarak Ekslavonları dahıtmaları karşılığında Balkanlara geçişleri sağlanmıştır.
Avarlarla girişilen savaşlarda yenilgiye uğranılmış ve kavim iki kola ayrılarak ağırlıklı olarak Lovech,Teteven,Plevne,Shumnu bölgelerine yani kuzey Bulgaristana dağıtılmışlardır.Kalan kısımlar Makedonya taraflarına dağılmışlardır ve yakın döneme kadar söylenen Yugoslavya Pomaklarını oluşturmuşlardır kanımca.
Makedonyada ‘Torbeş’ ler olarakta bilirnirler.Kosovada ise Goranlar/Goralılar(Dağlılar,Yukarılılar) isimlerinide taşımaktadırlar.
Yerleşik yaşama geçme noktasında daha yatkın bir kültüre sahip olan Ekslavonlar bu bölgelerde yerleşik köyler kurmuşlardır.Bu köyler günümüzde Pomak yerleşim alanları olarak kayıtlara geçmektedir.Günümüzde bile Türkiye Trakyasındaki Pomak nüfusunun % 50′si bu bölgeden( Lofça-Plevne-Teteven) gelen Pomaklardan oluşmaktadır.
İbrahim Kenar
——————————————————————————————-
Araştırma ve yazılarından dolayı pomaknews.com editörlerini kutlarım. Pomak halkının daha iyi yerlere gelebilmesi için çalışıyorlar. yazının orjinal linki : http://pomaknews.com/?p=371

İçi boş Balkan Türkleri yalanı.

Günlük konuşmalarda sıkça kullandığımız ''Balkan Türkleri'' aslında ne anlama geliyor ? Trakya'da ve Ege'de sürekli kullanılan bir kelimedir. Aslında bu kelimenin kullanılması birazda toplumumuzdaki baskılardan dolayıdır. Malumunuz Türkiye'de Türk olmayanlara pek iyi gözle bakılmaz. Bu yüzden balkanlardaki Pomak ve Boşnak'lara sürekli Türk damgası vurulmak istenir. Türkiye dışında Pomak ve Boşnaklar rahatlıkla ırk'ını söylerken , Türkiye'de olay biraz başka yönlere kayar. Aslında bu olay ilk olarak Osmanlı'da başlar.


Osmanlı kayıtlarını tutarken; müslimler ve gayri müslimler olarak tutardı. Yani müslüman olan herkesi aynı kefeye koyardı. Müslümanların hepsine Türk damgası vurmuştu. Bu yüzden Pomak'lar hakkında pek kayıt bulunmamaktadır. Bugün Balkan Türkleri olarak  görülen kesim aslında Pomak,Boşnak, Arnavut, Makedon , Bulgar ve Torbeş'lerdir. Müslüman kimliklerinden dolayı yıllarca bu halklardan kolaylıkla faydalanılmıştır. Geldiğimiz 21. yy'da ise yok etme noktasına getirmişlerdir. Bosna Hersek'te 2.5 milyon civarı Boşnak yaşamaktayken, Türkiye'de 2 milyon civarı Boşnak bulunmaktadır. Bir ülke kuracak kadar Boşnak'ın bulunduğu Türkiye'de Boşnakça bilen kişi sayısı kaçtır ? Asimilasyonun güzelliğine bakar mısınız...